Belediyeler sürdürülebilirlik projelerini öne çıkarmalı
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Başta Büyükşehir belediyemiz olmak üzere tüm belediyelerimiz sürdürülebilirlik projelerine ağırlık vermeli, döngüsel ekonomi şehrimizin başlıca gündem maddesi olmalıdır. İzmir’in yeşil enerjinin başkenti olma yönünde attığı adımlar daha ileri seviyeye taşınmalıdır. Biz EİB olarak hem ulusal hem uluslararası alanda ihracatçı birliği olarak Türkiye’de sürdürülebilirlik üzerine ilk adımları atan kurumuz. Firmalarımız Avrupa Birliği standartlarında yatırımlar yapıyorlar. Bizlerdeki know how ve tecrübe belediyelerimizle birleştirilmeli. Trafik akışı sadece körfez boyunca sağlanabildiği için nüfus ve araç sayısının artışına bağlı olarak özellikle çevre yolunda trafik sıkışıklığı yaşanmaktadır. Bu sebeple, Karşıyaka-Konak yönünde vatandaşlara mutlaka alternatif ulaşım yolları sunulması gerekmektedir. Sayın Cemil Tugay’ın önerdiği deniz taksi düşüncesi bunun için uygun bir alternatif. Deniz taksi için çok sayıda iskele ve bunların yanına insanların araçlarını bırakıp karşıya geçmelerini sağlamak üzere otoparklar oluşturulması, trafik sorunumuza bir nebze merhem olacaktır.” dedi.
İztarım misyonunu devam ettirmeli
Başkan Eskinazi, “Şehrin eski semtlerinde yüzeyde otopark için alan yaratılamaması sebebiyle; yer altı otoparkları yapılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. İzmirli üreticilerin ürünlerine katma değer eklemek ve yeni pazarlar oluşturmak için Tunç Başkanımız öncülüğünde kurulan İztarım’ın İzmirli markası, ihracata da başlayarak tarımsal ürün üretim ve ihracatında hızlı bir gelişme kaydetti. Bunu ilk olarak bizim milli katılım organizasyonumuzda, New York Fancy Food Fuarı sayesinde gerçekleştirmeleri bizim için ayrı bir kıymet taşıyor. Bu yüzden, İzmirli markasının küçük üreticileri destekleyip onların ürünlerini tüm dünyaya ihraç etmelerini sağlayan misyonu mutlaka sürdürülmelidir.” diye konuştu.
Alsancak Limanının özelleştirilmesi
Jak Eskinazi, “Atatürk Cad. ile Liman Cad. nin kesiştiği, Alsancak’tan Bornova ve Karşıyaka’ya tek çıkış yolu olan Alsancak Gar’ın olduğu meydanda trafik özellikle akşam saatlerinde büyük bir eziyete dönüşmektedir. Bu sebeple, trafiğin battı çıktılarla yer altına alınarak ivedilikle akıcılığının sağlanması gerekmektedir. Alsancak Limanının özelleştirilmesi Günümüz ihtiyaçlarına yanıt vermediği, kapasitesi yetersiz kaldığı için önceki yıllardaki rolünü Aliağa’daki limanlarına kaptıran Alsancak Limanımız ülkemizin dış ticareti için büyük önem taşımaktadır. Geçmiş yıllarda ihracatımıza yönelik girdi ithalatında Türkiye’nin en yüksek hacimli limanı olan Alsancak’ın tekrar eski gücüne kavuşması ve dış ticaretimize olan katkısını artırması için özelleştirilmesine imkan tanınmalıdır.” dedi.
İhracat müzesi kurulmalı
İzmir’in Osmanlı döneminde ihracatın başladığı şehir olduğunu vurgulayan Başkan Eskinazi sözlerini şöyle tamamladı:
“İmparatorluğun Batı ile en önemli iletişim noktası. Bu şehrin aydın kimliğinin, çok kültürlülüğünün ardında ihracat sayesinde Batı ile yakın ilişki içinde olması yatmaktadır. Şehrin tarihinde, harcında; önemli bir yapıtaşı olan ihracatın hem yeni kuşaklara hem de şehrimizi ziyaret eden yabancı alıcılara göstermek amacıyla bir ihracat müzesi açılması yerinde olacaktır. Yüzyıllar önce incirlerin, tütünlerin ihracat için işlendiği tarihi hanlarımızdan birinde Büyükşehir Belediyemizle böyle bir projenin gerçekleştirilmesi İzmir’in ihracatımızdaki önemini ortaya çıkaracaktır.”
Sürdürülebilir kalkınma birinci önceliğimiz
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Türkiye’nin 2023 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 70,7’de kaldı ancak Ege Bölgesi’nin ihracatının ithalatını karşılama oranı yüzde 203 olarak gerçekleşti. Türkiye İzmir gibi olsa sorunları çözülür. İzmir’de sürdürülebilirlik konusuna çok önem vereceğiz. İyi Tarım, Organik Tarım, Eğitim başlıca odaklanacağımız konular olacak. Dünyanın endüstri 5.0’ı konuştuğu bir dönemde CHP olarak bu değişimi doğru okuyup emek 5.0 kavramını bütün paydaşlarımızla gerçekleştireceğiz. Sürdürülebilir kalkınma birinci önceliğimiz. Yüksek enflasyon açmazı, ihracatta finansmana erişim, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, sınırda karbon vergisi mekanizması, İzmir gibi değişimin öncüsü şehirlerde karar alma organlarındaki kadın temsilinin artırılması ağırlık vereceğimiz konular olacak. Ege Bölgesinde 6,5 milyar TL Ar-Ge bütçesinin 3,5 milyarı İzmir’den gerçekleşiyor. Türkiye’de sürdürülebilirlik gereklerini yerine getirmiş tek belediye Karşıyaka Belediyesidir. Karşıyaka Belediyesi bugün Türkiye’de sürdürülebilirliği çok iyi bilen 5 isimden danışmanlık alıyor. Bu anlamda sürdürülebilirlik vizyonunu 4 sene önceden tamamlamış Cemil Tugay’ın çok değerli deneyimleri ve siz ihracatçılarımızın tecrübeleri İzmir’e çok önemli bir yol kat ettirecektir. İzmir’i turizm başkenti haline getirmek istiyoruz. İzmir dünyanın en önemli fuar şehirlerinden birisi olmalı. Bundan sonra sıkça bir araya gelmeyi ve sizin sesinizi duyurma noktasında iyi ilişkiler içinde olmayı ümit ediyoruz.” dedi.
Kalkınma belediyeciliği anlayışını geliştireceğiz
CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi Adayı Cemil Tugay, “Bu kenti birlikte yöneteceğiz. Sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalarımızı hızlandıracağız. Ulaşım altyapısı, su problemi, organize sanayi bölgelerinde A’dan Z’ye planlama yapacağız. Şehrin tüm alanlarını kapsayan plan çalışmaları yapacağız. Deri ürünleri için sanayi siteleri, tekstilciler için sanayi sitelerini planlıyoruz. Atık bertarafı çalışmaları yapıyoruz. Karşıyaka Belediyesinde Sürdürülebilirlik ofisi açtık ve tüm kurumlarla işbirliği yaptık. Sürdürülebilirlik raporumuzu yayınladık. Sizlerle tam bir işbirliği içinde olacağız. Ulaşım master planını güncelleyeceğiz. Ömrünü tamamlamış yapıları hızlıca yenileyeceğiz. Alternatif yollar ve ikinci çevre yolu şehrin trafiğini rahatlatacak. Limanlarda altyapı çalışmaları gerçekleştireceğiz. İzmir’in planlamasını, altyapısını, kentsel dönüşümünü çok iyi yöneteceğiz. Tarımda ve sanayide her sektörde kalkınmayı planlamak zorundayız. Kalkınma belediyeciliği anlayışını geliştireceğiz. İzmir değişimin öncüsü olarak yeni nesil belediyeciliğin öncüsü olacak.
Rekabetçiliğimizi kaybettik
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “Kuru baskılama ve faizi aşağı çekme hamlesi sektörümüzdeki fiyat istikrarını bozdu. Ardından Ukrayna ve Rusya savaşı ile birlikte fiyatlar aniden çok yükseldi. Bizdeki enerji girdileri hızlı bir şekilde yukarı çıkmaya başladı ve rekabetçiliğimizi kaybettik. Sektör olarak 2022’de 5 milyar dolar, 2023’te ise 7 milyar dolar ihracat kaybına uğradık. Mevcut döviz rezervlerimizi kaybettik. Kurun kaç bandında olduğundan ziyade girdilerle doğru orantılı fiyat yapısının olması gerek. Enerji ve işçilik maliyetlerimiz çok yüksek. 2021 yılı son çeyreğinden itibaren 2023 yılı Haziran ayına kadar olan dönemde Merkez Bankası’nın tebliğler yoluyla çok sık değişikliğe gitmesi biz ihracatçıları hayli yordu. Avrupa’daki pazar payımız yüzde 32’lere düştü. Yüksek enerji ve girdi maliyetleri sebebiyle rekabetçiliğimizi kaybettiğimiz Avrupa daha rekabetçi olan Uzakdoğu ülkelerine Çin, Vietnam, Güney Kore ve Japonya’ya yöneldi. Bu pazarlar uzun uğraşlar sonucunda kazanılıyor. Kurun rekabetçi olması gerek ve enflasyon oranında dengelenmeli. Fiyat istikrarı çok önemli.” dedi.
Kadın temsilinin artırılması için çalışıyoruz
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Seray Seyfeli, “Türkiye’de kadın ve genç girişimcilere yönelik ilk ihracat odaklı mentörlük programı “EİB Export-Up Mentörlük Programımız” üç senedir başarı hikayeleri yazıyor. Programımızın yeni döneminde ticari faaliyetleri sekteye uğrayan, deprem gibi zorlu koşullarla başa çıkmak zorunda kalan 11 kadın girişimciye odaklandık. Geçtiğimiz günlerde Almanya Berlin`de gerçekleşen “Kadın Girişimciler için Krizlerde Zorluklar ve Fırsatlar” konulu panelde konuşmacıydık. İhracatta Kadını Destekleme Projesi (TIM WINGS) ile kadın girişimcilerimize destekler sağlıyoruz. Kadın temsilinin daha fazla artırılmasına yönelik çalışmalarımız var. EİB çalışanlarının yüzde 51’i kadın. Tekstil ve hazırgiyim sektörü Türkiye’nin ikinci en fazla ihracat gerçekleştiren sektörü ancak gün geçtikçe kan kaybediyoruz. Yurtdışında müşteriler ekonomik politik istikrar istiyorlar.” dedi.
İzmir Türkiye’nin vitrin şehri olmalı
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “İhracatçı birlikleri olarak ekonomik koşullarla ilgili muhatap alınması gereken en önemli kurumuz. Deri Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi kurulmalı. Yeşil dönüşüme uygun, okulların olduğu, düzgün yerleşim yerlerine kurulmalı. Ege’nin en büyük ihracatı Avrupa’ya gerçekleşiyor. İzmir, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı konumundadır. İzmir Türkiye’nin vitrin şehri olmalı. İzmir gelen yabancı alıcılar için her anlamda cazip bir şehir olmalı. Yurtdışı uçuş bağlantıları, konaklama iyileştirilmeli. Yeşil Mutabakat Ege’de hızlı bir şekilde ilerlemeli. Atık yönetimi yapılmalı.” dedi.
İhracat yasakları sektörlerimizde çok büyük dalgalanmalar yapıyor
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Türkiye’de balık ihracatının yüzde 68’i bizden gerçekleşiyor. Levrekte Avrupa’nın en büyüğü ve çipurada ikinciyiz. Belediye bizlere destek olmalı. Sektörlere destek verilmesi konusunda analiz yapılmalı. İhracat yasakları sektörlerimizde çok büyük dalgalanmalar yapıyor ve telafisi çok zor zararları oluyor.” diye konuşu.
Meslek liselerinde yetişen gençlerimiz ara eleman değil aranan elemanlar
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çağlar Bağcı, “2001’den 2012’ye kadar ihracatçı ve üretici ezildi. Düşük kur yüksek faiz ülkeyi ileri götürmez. İzmir değişimin öncüsü bir il. Biz EİB olarak meslek liselerine çok önem veriyoruz. Meslek liseleri sanayi için çok kritik. Meslek liselerinde yetişen gençlerimiz ara eleman değil aranan elemanlar. Bakanlığımız nezdinde daha fazla bütçe ayrılmasını ümit ediyoruz.” diye konuştu.
Deri Ürünleri Organize Sanayi Bölgesine ihtiyacımız var
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu, “Sektörümüzde Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili ciddi sorunlarımız var. Ortalama ihraç fiyatımız 1,3 dolar iken deri konfeksiyonda 140 dolara kadar ulaşıyor. Sektörümüz Türkiye ortalamasının 100 katı fazla katma değerli ürün üretiyor. Hammaddemiz atık ve biz bu atığı dünyanın en lüks ürünü haline getiriyoruz. Üretim bölgeleri iyileştirilmeli, fiziki çalışma ortamlarımız iyileştirilmeli. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatına uygun bir proje yapmak istiyoruz. İvedilikle Deri Ürünleri Organize Sanayi Bölgesine ihtiyacımız var.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın