Milli Eğitim Bakanlığı, 2023-24 eğitim öğretim yılına ilişkin örgün eğitim istatistiklerini geçtiğimiz günlerde yayımladı. Bu istatistikler, Türkiye'deki eğitim sorunlarını ve sosyal eşitsizlikleri gözler önüne seriyor. Eğitim dışındaki çocuk sayısındaki yükseliş, eğitim reformu gerekliliğini bir kez daha gündeme getiriyor. Eğitim Reformu Girişimi (ERG), bu durumu yoksulluk ve eğitimden kopuş arasındaki bağlantı ile ilişkilendiriyor.
Eğitim Dışındaki Çocuk Sayısındaki Artış
Son verilere göre, eğitim dışındaki çocuk sayısı 2023-24 eğitim yılında yüzde 38,4 artarak yaklaşık 612 bin 814’e ulaştı. Bu rakamlar, son üç yılın en yüksek seviyesini işaret ediyor. Eğitim dışındaki çocukların yüzde 53,6’sını erkekler, yüzde 46,4’ünü ise kız çocukları oluşturuyor. Önceki yıl bu sayı yaklaşık 442 bin 643'tü. Bu durum, özellikle ekonomik kriz ve sosyal yapının etkisiyle birçok çocuğun eğitim hakkından mahrum kaldığını gösteriyor.
Derslik Sayısındaki Azalma ve İkili Eğitim Sorunu
Eğitimde kalitenin artırılması için derslik sayısının artırılması beklenirken, 2023-24 eğitim yılında derslik sayısının yüzde 1,2 azalarak 742 bin 829’a düştüğü görüldü. Bu azalma, özellikle ortaöğretimde 5 bin 635 derslik ile en fazla hissedildi. Aynı zamanda 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından afet bölgesindeki derslik ihtiyacının arttığı bir dönemde, ilkokulda 456 derslik, ortaokulda ise 208 derslik sayısının azaldığı gözlemlendi. Bu durum, ikili eğitimin sona erdirilmesi gereken bir dönemde tam tersi bir gidişatı işaret ediyor.
Ekonomik Kriz ve Eğitimden Kopuş
Eğitim dışındaki çocuk sayısındaki artışın önemli bir nedeni ekonomik krizdir. ERG, hane dışında gelir getiren işlerde çalıştırılmanın oğlan çocuklarında daha yaygın olduğunu belirtiyor. Kız çocuklarında ise erken ve zorla evlilikler ile ev içi çalışma yükü nedeniyle eğitim sisteminin dışına itiliyorlar.
Yaş gruplarına göre bakıldığında, 6-9 yaş grubunda yaklaşık 73 bin 872 çocuk, 10-13 yaş grubunda yaklaşık 86 bin 269 çocuk ve 14-17 yaş grubunda ise yaklaşık 452 bin 672 çocuk eğitim dışında kalıyor. Özellikle 15 yaşından itibaren eğitimden kopuş oranının arttığı gözlemleniyor.
Eğitimde Erken Ayrılmanın Artışı
Son iki eğitim öğretim yılı arasında, 2006 doğumlu çocukların net okullaşma oranlarında 8,3 puanlık bir azalna yaşandı. Bu azalma, eğitimden erken ayrılmanın 15 yaşından itibaren arttığını gösteriyor. 15 yaş, aynı zamanda çalışmaya başlama yaşı olması nedeniyle, eğitimden kopuşun bir diğer nedeni olarak öne çıkıyor.
2023-24 eğitim yılı verileri, eğitim sisteminde ciddi sorunların ve sosyal eşitsizliklerin yaşandığını ortaya koyuyor. Eğitim dışındaki çocuk sayısındaki artış ve derslik sayısındaki azalma, eğitim reformlarının gerekliliğini bir kez daha vurguluyor. Eğitimde eşitlik sağlanması ve herkesin eğitim hakkından faydalanabilmesi için acil adımlar atılması gerekiyor. Bu bağlamda, yoksulluk, ekonomik kriz ve sosyal adaletsizliklerin üstesinden gelmek için kapsamlı politikaların geliştirilmesi şart.
Yorum Yazın