Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde lösemiyi yenmiş ve tedavisi devam eden çocuklar maskelerini taktı, aileleriyle birlikte hastaneye bu kez tedaviye değil pasta kesmeye geldi. Doktorları Prof. Dr. Müge Gündoğdu ve ilik nakli bekleyen veya nakil olmuş iyileşmiş, iyileşme süreci devam eden çok sayıda çocuk hikayelerini paylaşmak için oradaydı.
Gelişen tedavi yöntemleriyle başarı şansı %90
Tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 30'unun lösemi olduğu görülmektedir. Bir milyon nüfuslu bir popülasyonda her yıl yeni kanser görülme sayısı 120 olarak belirlenmektedir. Çocukluk çağında sık görülen lösemi ile ilgili Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Onkoloji ve Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Müge Gündoğdu “Gelişen kemoterapi yöntemleri ve destek tedavi yöntemleri ile başarı şansı eskiye göre çok arttı. Şimdi orta riskli bir löseminin başarı şansı %90’ların üzerinde. Ama hastalar uzun bir süreçten geçiyor hemen iyileşmiyorlar. Zorlu süreçte çocuklar okullarından, arkadaşlarından uzak kalıyorlar. Bu süreç onları psikolojik olarak etkiliyor ve zorluyor. Kemoterapi sürecinde bağışıklık sistemleri çöktüğü için her ortama girip her şeyi yapamıyorlar. Ama sonuçta bugün 20 yıldır geldiğimiz noktada çok iyiyiz. Lösemiden kaçamasak da tedavi edebiliyoruz.”
“İlik nakli bizim için tekrar hayat bulmak demek”
Lösemiyle savaşan 13 yaşındaki Zeynep Akkoyun, ilik nakli bekleyenler arasında. Zeynep donör arayışını bu sözlerle anlatıyor; “Parmağımda şişme ve ağrılarım vardı o yüzden acile gittiğimde sürecim başladı. Beni hemen Prof. Dr. Müge Gündoğdu’ya yönlendirdiler. Aslında o benim artık Müge ablam. Şu an tedavi sürecim devam ediyor çünkü uygun donör henüz çıkmadı. Kemik iliği nakli bizim için tekrar hayat bulmak demek. 13 yaşındayım ama 23/33 yaşına gelebilmek için sadece kan verip bana donör olmaları yeterli.” dedi.
Prof. Dr. Müge Gündoğdu, “nüks eden lösemilerde kemik iliği nakli ihtiyaç olabiliyor. Sağlıklı bir bireyin iliğinden hasta kişiye veriyoruz ve kemik iliği nakli yapmış oluyoruz. Donör bulmak her zaman kolay olmuyor. Bazen bulduğunuz donörler vazgeçebiliyor. O yüzden bir çocuğun umudu olmak, bir çocuğun hayata bağlanması demektir. 18-55 yaş arasında olan her birey Kızılay’a giderek donör olabilir.” dedi.
“Hiç tanımadığım, adını bile bilmediğim biri bana tekrar can verdi.”
Kemik iliği nakli olduktan sonra iyileşen 18 yaşındaki Deniz Yüce 3 kez lösemiyle savaştı, üçüncüsünde savaşı kazandı. Çocukluğundan itibaren zorlu süreçlerle hastanelerde olan Yüce zor günleri bu sözlerle anlattı; “ilk tedavimi 3 yaşında oldum. Sonra 2019 yılında tekrar hastalandım. Nakil gerekmemişti ancak yine nüks edince kemik iliği nakli oldum. İki ay önce taburcu oldum. Aylardır dört- beş kişilik doktor ve hemşireden başka kalabalıklarla bir araya gelmemiştim. Bu etkinlikte ilk defa bu kadar insanı bir arada görüyorum. Artık daha iyiyim, daha güçlüyüm. Hiç tanımadığım, adını bile bilmediğim biri bana tekrar can verdi.” dedi.
Yorum Yazın