Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştireceği Almanya ziyareti ve son dönemde Yunanistan’la yaşanan vize kolaylığı iddialarını gündeme getiren Genç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı Kriakos Miçotakis’le Aralık ayı başında yapacağı ve kapıda bir yıllık vize serbestisinin masada olacağı görüşmenin geri kabul anlaşmasına gelecek tepkileri azaltmak amacıyla yapıldığını söyledi.
Genç, “Söz konusu adımların, göçmen geri kabul anlaşmasının güncellenmesine tepkilerin önüne geçmek için atıldığı düşüncesi hakim” derken, “Normalleşme adımları bu tip hesaplar için kullanılmamalı” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN ALMANYA’YA GERİ KABUL ANLAŞMASI İÇİN Mİ GİDİYOR?
Milli Savunma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Erdoğan’ın gerçekleştireceği Almanya ziyaretine de değinen Genç, Bakan Yaşar Güler’e geri kabul anlaşmasının güvenlik politikalarına etkilerini sordu.
Genç şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyaretinin ticaret anlaşmaları haricinde 2013 yılında Avrupa Birliği’yle imzalanan göçmen geri kabul anlaşmasının güncellenmesine yönelik olduğuna dair ciddi iddialar var. Adalardaki Yunanistan askeri varlık tartışmasının iktidar tarafından hafifletilmesi ve vize anlaşmasının gündeme getirilmesi, göçmen geri kabul anlaşmasına dair iddiaları güçlendiriyor. Ülkemizde göçmen meselesi artık bir iç güvenlik meselesi halini almışken, kapsamının genişletileceği söylenen bir geri kabul anlaşması ülkemizin milli savunma politikalarıyla uyuşmakta mıdır?”
‘HANGİSİ GÜÇLÜ TÜRKİYE?’ SORUSU
Genç, iktidarın “Güçlü Türkiye” sloganını Kayseri Tayyare Fabrikası örneğiyle eleştirdi.
“İktidarın her ağzını açtığında "tek parti dönemi" diyerek eleştirdiğini düşündüğü dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihinin altın çağıdır” diyen Genç, Kayseri Tayyare Fabrikasının kısa sürede 212 uçak yaptığını, fabrikada üretilen uçaklardan birini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İran şahına hediye ettiğini vurgulayarak, “1934Ete uçak hediye eden ülkeydik, 2018’de Katar’ın uçak hediye ettiği ülke olduk” ifadelerini kullandı.
Genç şöyle konuştu: Türk Silahlı Kuvvetlerinin de kullandığı bir slogan vardı "Güçlü Türkiye" diye. Ben "Güçlü Türkiye" söyleminden ne anladığımı burada sizlere ifade etmek istiyorum: 1920'leri düşündüğümüzde, yeni cumhuriyet kurulduğunda 1 adet üniversitesi, 23 adet lisesi bulunan, 37 bin köyünde okulunun olmadığı bir coğrafyayı devralan, cumhuriyet devrimini gerçekleştirmiş, daha henüz 8'inci yılındayken Kayseri Tayyare Fabrikasını kurmuş. Bu fabrikada 212 uçak, 27 planör üretimi gerçekleştirmiş, hatta üretilen uçaklardan bir tanesini de 1934 yılında İran şahına hediye etmiş; araç yapmadan uçak yapan bir ülke konumuna gelmiş; 1934'te kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiş; 1938'de ise ürettiği kolera aşısını Çin'e yardım olarak göndermiş bir ülke yaratmıştık; yoktan var olan bir ülke. Ve ülkeyi sekiz yılda getirdiği konumuyla değerlendirdiğimiz zaman "Güçlü Türkiye"nin ne demek olduğunu daha iyi algılayabiliriz diye düşünüyorum. 1934'te İran'a uçak hediye eden bir ülkeden ne yazık ki 2018'de Katar'ın uçak hediye ettiği bir ülkeye dönüştük. Şimdi, bu "Güçlü Türkiye" sloganı başka yerlerde de kullanıldı. Benim "Güçlü Türkiye" söyleminden anladığım, 1934'lü yıllar, cumhuriyetin yılları. Bugün, iktidarın her ağzını açtığında "tek parti dönemi" diyerek eleştirdiğini düşündüğü dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihinin altın çağıdır.”
Yorum Yazın